Metiner’den Başdanışman Uçum’a yanıt: O pusuda bekleyen birileri…

Eski Ak Parti Milletvekili Mehmet Metiner, Cumhur İttifakı ortaklarından HÜDA PAR’ın Diyarbakır’da düzenlediği “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı”nı hedef alıp, katılan bazı kişilere “AK Partili görününler” diyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’a yanıt verdi.

Metiner, Uçum’un paylaşımının ardından sosyal medya hesabından “O birilerine cevabımdır” başlıklı bir metin yayınladı.

“Ben AK Partiliyim, AK Partili görünenlerden değilim” diyen Mehmet Metiner “O pusuda bekleyen birileri bizi ne kendileriyle ne de başkalarıyla karıştırma yoluna gitmesinler. Fırsatı ganimet bilip bir taşla bir kaç kuş vurma kurnazlığına da başvurmasınlar” ifadelerini kullandı.

Metiner’in cevap metninin tamamı şöyle:

“O BİRİLERİNE CEVABIMDIR

Ben AK Partiliyim, AK Partili görünenlerden değilim.

Katıldığım her platformda da Reis’imizin ve AK Parti’mizin kurucu ruhumuz ve misyonumuz çerçevesinde dediklerini aynen savunan bir AK Partiliyim.

Diyarbakır’da HÜDA PAR’ın düzenlediği çalıştayda sunduğum tebliğde de bugüne kadar köşe yazılarımda ve ekranlarda savunduğum düşüncelerimi özet olarak sundum.

Merak edenler tebliğimi temin edip okuyabilirler.

Cumhuriyet Halk Partili iktidar seçkinlerin Batı’dan ithal ettikleri ulus-devlet paradigması asla akidemize ve tarihsel tecrübemize uygun bir milli devlet paradigması değildir.

Sorun üreten Ulus-devlet paradigmasına eşlik eden Jakoben laikçilik anlayışını eleştirmek ne Cumhuriyetin esaslarına ne de milli devlete karşı çıkmak anlamına asla gelmez.

O zaman hepimiz CHP ideolojisini benimseyelim bitsin bu iş. Başka partilere de, başka arayışlara da ihtiyaç yok. Bu mu yani o birilerinin AK Partili görünen birilerinin bize önerdiği şey? AK Parti CHP’nin ideolojisini ve kutsallarını esas alan bir parti değildir.

Ama sonuna kadar cumhuriyetçi ve demokrat bir partidir. O tebliğimde ben “Kürt meselesi” tanımını yanlış bulduğumu belirterek tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan anlayışının akidemize ve tarihi tecrübemize uygun olduğunu, bu yüzden etnik temelli federasyon ve özerklik taleplerinin son kertede bizi bölünmeye götüreceğini özellikle hatırlatarak bu tür kardeşliğimize ve birliğimize zarar verecek anlayış ve taleplerden vazgeçmemiz gerektiğini önemle vurguladım.

Bu çerçevede resmi dilimizin ve eğitim dilimizin tek olmasını, yani aziz Türkçemiz olması gerektiğini, diğer dillerimizin de tıpkı resmiyette kabul gören diller olarak kamusal hayatım işlevsel bir aktörü olarak konumlandırılmasını, ana dilde eğitim yerine ana dillerin öğrenimin ve öğretiminin esas alınması gerektiğini yüksek sesle vurguladım.

Yine bu çerçevede şehirlerimizin Türk veya Kürt olarak bölümlenip tarif edilmesinin de son derece yanlış olduğunu belirterek ‘Biz hem Türküz hem Kürdüz hem Arab’ız , biz birlikte Türkiye’yiz!’ anlayışını birlikçi bir projeye dönüştürmemiz gerektiğini bilhassa hatırlattım.

Terör örgütüne açık yüreklilikle terör örgütü deyip eleştirdim. Terör örgütüne Sn. Bahçeli’nin öngördüğü çerçevede silahlarını koşulsuz bırakma çağrısında bulundum.

Türkiye’de birilerinin ‘Kürt meselesi’ dediği meselenin mensupu olmaktan onur duyduğum siyasi hareketimizin lideri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından çözüldüğüne önemle vurguda bulundum.

Erdoğan liderliğine Bahçeli’nin sunduğu desteğin Kürtler için kaçırılmaması gereken bir fırsat olduğuna vurguda bulunup MHP’nin bilge liderinin yaptığı çağrıyı karşılıksız bırakmanın asıl Kürtlere ihanet anlamına geldiğini söyledim.

Silahların koşulsuz bırakılması halinde Sayın Cumhurbaşkanımızın da Sayın Bahçeli’nin çözülemeyecek bir meselemizin olmadığına önemle vurgu yaptığını hatırlatarak herkese kazandıracak barış sürecini inşa edecek birlikçi bir dile ve buna uygun yeni bir paradigmaya ihtiyacımız olduğunu önemle hatırlattım. Bu anlayış temelinde Türkiye Yüzyılı’nı hep birlikte İslami kardeşlik ve demokratik vatandaşlık anlayışıyla inşa etmeye çağırdım.

Gayrısının en başta Kürtlere kaybettireceğini de önemle hatırlattım. Bu tebliğimi noktasına virgülüne dokunmadan Yeni Şafak’taki köşemde Salı gününden itibaren yayınlayacağım. Biz orda öyle burda böyle konuşan insanlardan değiliz.

Diyarbakır’da konuştuğumda köşemde yazdıklarım ve ekranlarda söylediklerim asla birbirinin tersi olmaz. O pusuda bekleyen birileri bizi ne kendileriyle ne de başkalarıyla karıştırma yoluna gitmesinler.

Fırsatı ganimet bilip bir taşla bir kaç kuş vurma kurnazlığına da başvurmasınlar. Son olarak belirteyim: Çalıştay sonuç bildirgesindeki dili tasvip etmiyorum.

Orada yapılan kimi tanımlamaları da bazı talepleri de anlayışıma ters bulduğum için reddediyorum. Tıpkı o çalıştaya katılan herkesi Kürtçü-bölücü diye suçlayan dili ve anlayışı reddettiğim gibi.

El insaf!”

(HABER MERKEZİ)

Related Posts

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı Sudani’yi kabul edecek

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yarın Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’yi kabul edeceğini duyurdu. Altun, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, “Türkiye-Irak ilişkileriyle birlikte güncel bölgesel ve küresel gelişmelerin de ele alınacağı ziyaret kapsamında, ‘Türkiye-Irak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı’ da icra edilecek” ifadelerin kullandı.

ABD jetlerini suya atıyor: Bir F-18 daha gemiden düştü!

ABD Donanması’na ait bir F-18 savaş uçağı, uçak gemisi Truman’ın güvertesinden Kızıldeniz’e düştü. Bir hafta içinde aynı gemide yaşanan ikinci kazada pilotlar kurtarıldı. Olay, uçak gemisinin operasyonel güvenliğini sorgulatıyor.

Asya karıştı, Hindistan Pakistan’a saldırdı: BM ve ABD’den itidal çağrısı

Hindistan, Cemmu Keşmir bölgesindeki terör saldırısına karşılık olarak Sindoor Operasyonu’nu başlattığını duyurdu. ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan ve Pakistan arasında başlayan çatışma için “Ben sadece bunun çok çabuk sona ermesini umuyorum” dedi. BM Genel Sekreteri Guterres ise Hindistan’ın Pakistan’a yönelik saldırısından derin endişe duyduğunu belirterek, azami itidal çağrısında bulundu.

Ercüment Akdeniz ve Yıldız Tar’a “silahlı örgüt üyeliği” suçlaması

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteciler Ercüment Akdeniz ve Yıldız Tar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, “silahlı örgüt üyeliği” suçundan cezalandırılmaları istendi.

Bakanlık marketlerde satılan 10 bal markasını ifşa etti

Bakanlık, halk sağlığını tehdit eden taklit ve tağşiş gıda ürünlerine yönelik denetimlerini sürdürüyor. 5 Mayıs itibarıyla güncellenen “Sağlığı Tehlikeye Düşürecek Gıdalar” ve “Taklit ve Tağşiş Yapılan Gıdalar” listesini kamuoyuyla paylaşıldı. Özellikle e-ticaret platformları ve zincir marketlerde satılan bazı bal markalarında hile tespit edildiği açıklandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Trump’ın görüşmesi dünya basınında

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump dün bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İki lider, “verimli” geçtiği belirtilen toplantıda ikili ilişkiler, Suriye, Gazze ve Orta Doğu’daki durum üzerine görüş alışverişinde bulundu. Uluslararası basın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Trump’ın görüşmesini manşetlerinden duyururken, haberlerde Türkiye ve ABD’nin küresel meselelerin çoğunda ortak görüşleri paylaştığı yorumuna yer verildi.